Film, Anadolu’daki Keskin kasabasının çevresindeki kırsal alanda, yerel savcı, polis komiseri, doktor ve jandarmanın, Kenan adlı şüphelinin ve erkek kardeşinin itiraf ettiği bir cinayetin cesedini arama sürecini ele alır. Issız taşra tepelerde Kenan’ın tam yerini bilmediğini itiraf etmekle zorlanması aramanın beklenenden daha zor olmasına ve daha uzun sürmesine sebep olmaktadır. Tabii bu da grubun sınırlarını zorlamakla beraber paylaşılan diyalogları arttırır. Herhangi birinin beklediğinden daha çetin olduğu kanıtlanan bu soruşmada, grup aramaya devam ederken paylaşılan bu diyaloglar hem önemsiz gündelik alıntılara dönüşür hem de en derin endişelerin yansımalarına. Bu sayede film, ülkemizdeki toplumsal yapıyı, bürokraside hiyerarşik düzeni ve görevden kaçınma içgüdüsünü işler.